Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin Ramazan Bayramı mesajı şu şekilde:
Bir yanda Mübarek Ramazan ayının bitimiyle hüzünlenip manen burukluk yaşıyorken, diğer yanda bayram günlerine vasıl olmanın huzuruyla, hususuyla, umuduyla ve sevinciyle yüreklerimiz çarpmaktadır.
Bayram, kırgın gönülleri buluşturan kardeşlik havzası, dargın ve küskün bedenleri kavuşturan barış vahasıdır.
Kavgada gelecek arayanlara, kargaşaya umut bağlayanlara, karışıklığı ve karanlığı geçim kapısı görenlere en kalıcı mesaj, en tesirli mukavemet bayramın mana ve ruh enginliğidir.
Çatık kaşların, asık yüzlerin, soğuk bakışların, sıkılı yumrukların bayramın sıcaklığıyla, bayram günlerinin esenlik ve erdemiyle tasfiye ve telafi edilmesi samimi dileğimdir.
Bayram sabrın mükâfatı, sağduyunun münasebeti, samimiyetin müessesi, saadet ve selametin mümtaz bir dönemidir.
Hepsinden ve her şeyden evvel bayram milli ve manevi kucaklaşmanın müstesna bir müjdesidir.
Maruz kaldığımız çetin ve çetrefilli meseleler karşısında bu kutlu günlerin ikramına, iradesine ve manevi imkânlarına kaçınılmaz bir ihtiyaç duyduğumuz açıktır, ortadadır.
Bayramımız birdir, bayrağımız birdir, kıblemiz birdir, kaderimiz birdir, has bahçemiz olan devletimiz ve milletimiz birdir.
Türk milletinin hayat ve varlık haklarına musallat olan melun çevrelerin milli birlik ve kardeşlik gücüyle etkisiz hale getirileceğine, bayramın mehabet ve muhabbet iklimiyle gücümüze güç ekleneceğine inancım tam ve eksiksizdir.
Tarihten husumet çıkarıp aziz ceddimizi karalamak isteyen sorumsuz ve küstah zihniyetlere karşı el ele, gönül gönüle mukabele etmek durumundayız.
Kendi istibdat anlayışlarını ve ilkesiz arayışlarını görmeden, tarihi yalancı şahit yerine koyan garabet yuvaları milli ve ahlaki yıkımın damgalı müellifleridir.
Türkiye’nin, yabancı başkentlerde projelendirilen muhasım senaryolar vasıtasıyla önünü kesme arzusu taşıyan, ömrünü kısaltma amacına kilitlenen iç ve dış mihraklara milli birliğimizin sarsılmaz vasfıyla duruş göstermekten başka bir seçenek yoktur.
Ülkemizin iç barış ve huzur ortamı titizlikle muhafaza edilecektir.
Büyüyen ve yükselen, cazibesi ve çekim alanı sürekli genişleyen Türkiye’mize hiç kimse, hiçbir odak engel olamayacak, pranga vuramayacaktır.
Bayramlaşmanın himmet ve hikmetiyle her neviden zorluklarla mücadele edeceğiz.
Birbirimize dayanarak, birbirimizden feyiz alarak, bu suretle hoşgörü ve sevgi çemberimizi daha da geliştirerek öfke ve nefretin esiri olmuş siyasi kötürümlerin tuzaklarını bozacağız.
Türkiye düşmanlarını savunanlarının Türk milletini incitip inkâra kalkışmalarını da elbette unutmayacağız.
KOVİD-19’la mücadelenin başarıya ulaşmasıyla bu bayramda vuslat güneşinin doğacağını, büyüklerin ziyaret edilip küçüklerin sevileceğini memnuniyetle müşahede ediyorum.
Sılah-i rahimle birlikte mesafeler silinecek, özlemini çektiğimiz buluşmalar, görüşmeler ve sıcacık gülümsemeler inşallah yurdumuzun dört bir yanını gökkuşağı renkleri gibi kaplayacaktır.
Evvelemirde kahraman şehitlerimizi rahmetle, hürmetle anıyor; şehit analarımızın, şehit babalarımızın ve şehit yakınlarımızın bayramını gönülden kutluyorum.
Gazilerimize en iyi dileklerimi sunuyor, halen tedavi altında bulunanlara şifa temennilerimle hayırlı bayramlar diliyorum.
Nerede yaşıyorsa yaşasın, yurt içinde ve yurt dışında hayatın yükünü omuzlamış değerli vatandaşlarımın, büyük Türk milletinin, Türk-İslam aleminin mübarek Ramazan Bayramı’nı muhabbetle tebrik ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.
Her günümüz bayram olsun.
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Niyaz ederim ki, bu bayramda uzatılan hiçbir el geri çevrilmesin, barış ve kardeşliğimiz ebediyete kadar var olsun.