95’inci yıldönümünü idrak ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti, kademe
kademe büyüyen milli uyanışın müstesna bir neticesi, günden güne
yükselen milli diriliş ruhunun hayranlık verici bir mükâfatıdır.
Türk milleti varlığına kast etmek için kuyruğa giren müstevlileri birlik
ve dayanışma azmiyle yıkıp geçmiş, egemenlik haklarına, irade ve istikbal
gücüne cephe alıp saldıran emperyalist çemberi yarıp dağıtmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti, bağımsızlığına düşkün, onurlu yaşamaktan
başka seçeneği olmayan aziz milletimizin eseridir.
Aynı zamanda Milli Mücadele’nin taçlanmış halidir.
Cumhuriyetimizin harcı cumhurun ittifak ve irade haysiyetiyle
karılmış; muhafaza ve müdafaası da yine bu duruş ve mücadele
anlayışıyla sağlanacaktır.
İnancımız budur.
Türkiye’nin düşüşünü, inişini, dağılış ve parçalanışını bekleyen, kaldı
ki bu melun ve menhus emele hizmet eden kim varsa hem cumhurun
varlığına hazımsızlık duyan, hem de Cumhuriyet’in payidarlığına hücum
eden hainlerdir.
Bu hain kadro ve koronun oyunları bir kez daha bozulacak, Türkiye
Cumhuriyeti bekasını ve birliğini sonuna kadar koruyacaktır.
Bundan hiç kimsenin şüphe ve endişesi olmamalıdır.
Türk milleti tam 95 yıl önce, tarihinin en parlak stratejik
silkinişlerinden birine imza atarak yedi düveli ve piyonlarını önüne kattığı
gibi vatan topraklarından sürüp çıkarmış, işgal planlarını, esaret projelerini
yırtıp atmıştır.
Her karışında şehit kanı bulunan, her köşesinde isimli isimsiz nice
kahramanın kıvrılıp kefensiz yattığı bu cennet vatanın Cumhuriyet’in
ilanıyla bahtı açılmış, ufku aydınlanmıştır.
Cumhuriyet, zillete set; fazilete avdet, milletin kendi kaderine yön
vermesine açık davettir.
Unutmayalım ki, Türkiye Cumhuriyeti; muhteşem fedakarlıklarla,
savaş meydanlarında sergilenen kahramanlıklarla, hakkını hiçbir zaman
ödeyemeyeceğimiz adanmış ve anıtlaşmış yüreklerle vücut bulmuş ve
sonsuza kadar yaşamayı da ziyadesiyle hak etmiştir.
Cumhuriyet’in ilanı; kavrayıcı bir akla, kuşatıcı bir çalışmaya, yıllar
içinde olgunlaşan derin bir stratejiye, bunların da üstünde inanmış bir
kalbe, istikbale duyulan özlemle birlikte istiklal aşkına sonuna kadar
bağlıdır.
Tarihteki sayısız badireyi geçerek, tuzakları bozarak yolunda kararlı
adımlarla yürüyen Türk milleti, Cumhuriyetle birlikte ileriye ve müreffeh
bir seviyeye erişme hedefini de açıklıkla belli ve teyit etmiştir.
Bu duygu ve düşüncelerle, büyük Türk milletinin Cumhuriyet
Bayramı’nı içtenlikle kutluyorum.
Destansı mücadelelerle fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesillerin
yetişmesini temin eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere,
kurucu kahramanları rahmetle, hürmetle, minnetle anıyorum.
Vatan uğruna gözlerini kırpmadan kendilerini feda eden; sıcağa,
soğuğa aldırmadan gereğini seve seve yapan aziz ve kahraman
şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyor, hepsini birden tazimle yad
ediyorum.
Ruhları şad, mekânları cennet olsun diyorum.