Gündem

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli : Bu vaadimiz ve vaki davetimiz Kılıçdaroğlu’nun milliyetçiliği kadar gerçekçidir!

3 dk okuma süresi

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Twitter üzerinden yayınladığı mesajda, “Kılıçdaroğlu, madem gerçek milliyetçi olduğunu söylüyor, o halde gereğini ve gerçeğin sorumluluğunu da bir an önce yapmak zorundadır. FETÖ ve PKK’yla bütün bağlarını keserek işe başlamalıdır. Bu da yetmez, HDP’yle ittifakı bitirdiğini, zilletin batağından derhal çıkacağını duyurmalıdır.” dedi

Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin Twitter üzerinden yayınladıkları açıklama şu şekilde:

CHP Genel Başkanı, alem bir insan. Allah’ı var, sıkıntılı anlarda insanımızı iyi güldürüyor! Kara mizahta ustalaştı, epey de mesafe kat etti.

Kabak tadı verse bile, siyasi eğlenceye dönüşen grup toplantılarında kurusıkı atışın, yalan edebiyatının inceliklerini sahneliyor.

Dün yine tutulmuş aklıyla, kararmış vicdanıyla haykıran gerçeklere, meydan okuyan hakikatlere sırtını döndü.

Tek gündem konumuzun kendisi olduğunu dile getirdi. İnsan ne kadar az düşünürse o kadar çok konuşurmuş, ağız var, dil var, fakat akıl ve ahlak derseniz işte o yok.

Kılıçdaroğlu gerçek milliyetçi, gerçek vatanseverin kendileri olduğunu söylemiş.

Aslına bakarsınız önemli bir gelişmeyle, kritik bir itirafla karşı karşıyayız.

Gerçi bu çıkışından memnuniyet duyduğumu da saklayamam. En azından altı okun içindeki milliyetçiliği hatırlamış!

Madem gerçek milliyetçi olduğunu söylüyor, o halde gereğini ve gerçeğin sorumluluğunu da bir an önce yapmak zorundadır.

FETÖ ve PKK’yla bütün bağlarını keserek işe başlamalıdır. Bu da yetmez, HDP’yle ittifakı bitirdiğini, zilletin batağından derhal çıkacağını duyurmalıdır.

Kılıçdaroğlu bunları yaparsa, gelip partimize dahi üye olabilir.

Siyasi mücadelesini aramızda sürdürebilir. Hatta açık çek veriyorum, 2023 Haziran ayında Tunceli’den milletvekili adayımız olmasında bile engel yoktur.

Temizlensin, nedamet göstersin, buyursun gelsin.

Bu vaadimiz ve vaki davetimiz Kılıçdaroğlu’nun milliyetçiliği kadar gerçekçidir!

Zira bizim herkese kapımız açıktır, bizim yüreğimizde yenilenmiş ve yüklerinden kurtulmuş Kılıçdaroğlu’na bile yer vardır. Onu sevgiyle kucaklayacak, geçmişini unutturacak hoşgörümüz ortadadır.

Bir diğer ele alınması gereken konu ise şudur: Kılıçdaroğlu, HDP’li işbirlikçileri ve İP’li yoldaşları devamlı Sonbaharda seçim olabileceğini konuşuyorlar. Yok diyoruz, anlamıyorlar. Seçim zamanında olacak diyoruz, zihni melekeleri tıkalı olduğundan algılayamıyorlar.

Daha ilginci, televizyon ekranlarında sabit ama haftalık ücret mukabilinde yorum yapan bildik isimler, Kılıçdaroğlu’ndan aldıkları asparagas sufleleri cansiperane savunuyorlar, servis ediyorlar, nöbetleşe gündem işgaline soyunuyorlar.

Ne söylesek nafile, hep aynı havadalar.

Mesela, Necdet Saraç, Şaban Sevinç, Ali Haydar Fırat, Hakan Bayrakçı, Orhan Bursalı ve Sevilay Yılman’a varıncaya kadar farklı televizyon ekranlarda CHP’nin hem sözcülüğünü hem seçim kulisi yapan ücretli tetikçilere üzülüyorum, durmadan yırtınıp kendilerini paralıyorlar.

Bunların karşısında beşlik simit gibi dizilen bazı gazeteci ve eski siyasetçiler de evet haklısınız, ama diyerek söze başlayıp acayip gerdan kırıyorlar.

Erken seçim siparişini Okyanus ötesinden mi berisinden mi aldıkları muamma olsa da, kukla gibi oynatılıyorlar.

Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçiminin nasıl olacağı, bu konudaki gerek ve yeter şartların nelerden teşekkül ettiği bu hacıyatmazlar tarafından ya bilinmiyor ya da bilinse de gerçeğin üzeri örtülüyor.

TBMM’de seçim kararının alınması için ihtiyaç duyulan çoğunluğa sahip olmadan, Cumhurbaşkanı’nın da bu konuda net tavrı bilinmesine rağmen, Sonbaharda seçim olabilir demek Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve toplumsal huzurunu hançerlemek isteyenlere hizmettir.

Peki, bunun neresi demokrasidir? Neresi özgürlüktür? Neresinde adamlık ve ahlak vardır?

Televizyon sahipleri acaba, Kılıçdaroğlu’nun seçim spekülasyonun gündemde kalması için gizil ve gizemli bir destek mi vermektedir? Boş lafa, boş tantanaya, boşuna çabaya karnımız toktur.

Kılıçdaroğlu, bizim halı olduğumuzu söylemiş. O halde sıkıyorsa, yiyorsa, cesareti varsa gelsin de üstümüze bassın. Halı değiliz, ama haya sahibiyiz, vatan ve millet sevdalısıyız.

Bu iftirayı atanların haysiyetlerinin kimler tarafından çiğnendiğini hem biz hem de millet biliyor.

Süleyman Şah Türbesi konusunda bize laf eden Kılıçdaroğlu, eğer aramıza katılırsa, zincirlerinden kurtulup bize doğru akarsa, geçmişte neler söylediğimizi, nasıl bir duruş gösterdiğimizi tek tek, heceleye heceleye, okumayı yeni öğrenen çocuklara anlatır gibi öğreteceğim. Söz.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ciddiyetsiz ve itibarsız sözlerine karşı esasen siyasi üslubuma çok da uygun olmayan bir tarzda cevap vermek durumunda kaldım.

Hiç kimse kusura bakmasın, ama hak edene hak ettiği gibi davranmak görevimizdir.

İlgili içerikler
Gündemİstanbul'dan Haberler

İl Başkanımız Sayın Sertel Selim’den 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı

1 dk okuma süresi
İl Başkanımız Sayın Sertel Selim’in 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı münasebetiyle yayınlamış olduğu mesaj şu şekildedir: Türkiye Cumhuriyeti’nin 101’nci yıl dönümüne ulaşmanın muazzam…
GündemMHP Grup Toplantıları

Liderimiz Devlet Bahçeli’nin 16 Nisan 2024 tarihli MHP Grup Toplantısı Konuşması

14 dk okuma süresi
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin 16 Nisan 2024 tarihli MHP Grup Toplantısı’nda yapmış oldukları konuşma şu şekildedir: Değerli Milletvekili Arkadaşlarım, Saygıdeğer Misafirler,…
GündemMHP Grup Toplantıları

Liderimiz Devlet Bahçeli’nin 20 Şubat 2024 tarihli MHP Grup Toplantısı Konuşması

19 dk okuma süresi
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin 20 Şubat 2024 tarihli MHP Grup Toplantısı’nda yapmış oldukları konuşma şu şekildedir: Değerli Arkadaşlarım, Muhterem Misafirler, Basınımızın…
×
GündemMHP Grup Toplantıları

30 Mart MHP Grup Toplantısı