Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Prof. Dr. Edip Semih Yalçın sosyal medya üzerinden yayınladığı açıklamada, “Arınç’ın derdi; kimin haklı ya da haksız olduğu, tartışmalardan kimin kârlı çıkacağı değil, kendisinin ne elde edeceği…” dedi.
Açıklama şu şekilde:
Yıllar sonra genetik kodlarına yenilerek aslına rücu etmeye başlayan B. Arınç, millî değerlerimizin düşmanlarıyla aynı sahnede rol almak için politik reveranslara koyuldu.
Öyle ki inandığı bütün değerleri çiğneyerek hâlâ Cumhur İttifakı ve MHP aleyhine açıklama yapıyor.
Bakmayın siz onun ‘şartlı tahliye mekanizmasına istediklerini koydular, istemediklerini terörist ilan ettiler’ demesine ve haddi olmadığı halde burnunu soktuğu partimizin ihraç kararı aldığı bir milletvekilimizle ilgili sandık üzerinden tehdit içeren değerlendirmelerine…
Arınç’ın derdi; kimin haklı ya da haksız olduğu, tartışmalardan kimin kârlı çıkacağı değil, kendisinin ne elde edeceği…
Arınç zillet ittifakı aktörlerine dayanışma mesajı yollarken aslında kendi hesabına nabız yoklaması yapıyor. “Olur da adam bulamazlarsa beni cumhurbaşkanı adayı yaparlar.” diye…
Poker suratın ve zoraki soğukkanlılığın arkasına büyük bir siyasi ihtiras gizleyen Arınç, kendisini Cumhurbaşkanlığına potansiyel aday ve alternatif görüyor olmalı!
Esasında Zillet İttifakına şirin görünmesine gerek yok. Desteklediği KHK’lılardan yüz bin imzayı toplayabilir.
Bülent Arınç’ı yiyip bitiren korkunç ikilem, bilinçaltına yerleşmiş Sayın Erdoğan hasedi ve kıskançlığının tetiklediği Othello sendromu ile Ak Parti saflarında verdiği hizmetler arasındaki gelgitler…
Arınç, kendisini Ak Partiden uzaklaştıran bu sırrı artık daha fazla taşıyamadı ve genetik kodlarına yerleşmiş malum hassasının da sevkiyle Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan ve Cumhur İttifakı muhalifi cepheye yanaşmaya başladı.
Her hâl ve hareketi; Arınç’ın bir türlü yenemediği rekabet duygusunu, siyasi hırslarını ve muhafazakârlık makyajıyla süslenmiş şişkin egosunu ele veriyor.
Zillet ittifakı Cumhurbaşkanlığı adayını açıklamakta geciktikçe de işin cazibesi Bülent Arınç’ın cerbezesini kamçılıyor.
Hakikatte ise o; konuştukça batıyor, milletin gözünde büsbütün bitiyor.
Arınç’a Hazreti Ali’nin bir sözünü hatırlatalım: “Susmak vakardır.” Bizden bir de Türk atasözü hatırlatması: “Söz gümüş ise sükût altındır.”