Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Prof. Dr. Edip Semih Yalçın’ın sosyal medya üzerinden yayınlamış olduğu mesaj şu şekilde:
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Amasra’daki maden kazasının acılarından siyasi çıkar üretmeye kalkanlar hakkındaki haklı tenkitlerine tahammül edemeyen Can Ataklı, istismarı hışımla savunmuş.
Her meselede devr-i sabık anlayışıyla hareket etmek, eski olayları ve acıları birbirine bağlayıp deşeleyerek her konuda istismarcılığa tenezzül etmek, öteden beri CHP sözcülerinin ve Can Ataklı türünden destekçilerin huyudur.
Sayın Devlet Bahçeli, her zaman sözünün arkasında durmuş tutarlı bir siyaset adamıdır.
Soma’da vaktiyle yaşanan facia hakkındaki değerlendirmelerini de inkâr edecek değildir.
Ama önemli olayların kategorik olarak, yerinde ve zamanında ele alınması da ahlaki bir sorumluluktur.
Amasra’daki elim maden kazasında ihmali belirlenenlerin tespit edilerek gereken yasal işlemlerin yapılması; elbette her kesimin ortak arzusudur.
Ancak MHP, zillet ittifakının ve şakşakçılarının ortak acılardan arsızca politik menfaat devşirmesine müsaade etmeyecektir.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Banker Bilo filmine benzer sahneler yaşanan ABD seyahati, tam bir fiyasko…
Önemli kişiler ve uluslararası kurumların yetkilileriyle görüştürüleceği vaadiyle FETÖ tarafından aldatılan Kılıçdaroğlu, PR yerine sadece piyasa yapabildi.
Kılıçdaroğlu, dünkü grup konuşmasında ünlü filmin repliğinde olduğu gibi, “FETÖ bizi dolandırdı İbo.” diye acı acı kamuoyuna itirafta bulunacağına, Sayın Genel Başkanımıza seyahat teklifinde bulunup meseleyi saptırmış.
Kemal Bey, ABD gezisinin başarısızlığını ve kendisini destekleyen medyada bile yarattığı hayal kırıklığını örtbas etmek için de “Susmayacağım!”! diye efelenerek maden kazasında şehit olan 41 madencimizin ailelerinin acılarını istismara yeltenmiş.
Sayın Kılıçdaroğlu, hadi FETÖ tarafından kullanıldığını, aldatıldığını gizlemeye çalışıyorsun; ABD gezini planlayanlar sekiz saat ortadan kaybolduğunda seni kiminle buluşturdular, bari onu söyle!
Karayoluyla gittiğin Washington DC ile New York arasındaki Pensilvanya’dan geçerken FETÖ’nün kara kutusu ve Pensilvanya Kardinali’nin sağ kolu olan Şerif Ali Tekalan ile görüştün mü, görüşmedin mi?
Yoksa Kardinal Fetoş tarafından takdis mi edildin? Maiyetindekiler işin mahiyetini biliyor muydu, bilmiyor muydu?