Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Prof. Dr. Edip Semih Yalçın sosyal medya üzerinden yayınladığı mesajda, “(K)ekrem(si) İmamoğlu başkan olduktan sonra, İstanbul Belediyesi ulaşımda “zampiyon” oldu.” diyerek şöyle devam etti:
“Ulaşımda en ucuz il olacak.” diye söz verdiği İstanbul’u zam şampiyonu yaptı. Şimdi sözünü tutmadığı ve ayıbını örtme telaşına düştüğü için yapılan eleştirilere, zübükçe cevaplar veriyor.
Klasik araba deposunun dolum maliyeti üzerinden Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye saldıran ar damarı yırtık ve yeteneksiz (K)ekrem(si) Efendiye, devletin hayat pahalılığıyla savaşmak için çok sayıda temel üründe vergi indirimine gittiğini hatırlatalım.
Belediye, bahanelere sığınma ve cambazlık sergileme makamı değildir. Belediye Başkanlığı, her hâl ve şart altında ucuz ve yararlı hizmet üretmesi gereken bir kamu kuruluşudur.
Genel Başkan Yardımcımız Sayın Edip Semih Yalçın’ın açıklamaları şu şekilde:
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin zamlar ve hayat pahalılığıyla ilgili yapıcı değerlendirmelerine fena içerlemiş.
“Köklü parti” eleştirisine yeltenmiş.
CHP’nin başı, önce kendi partisinin köklerine dönsün.
CHP ve bağlaşıkları bütün dünyayı kasıp kavuran ekonomik kriz ve burnumuzun dibindeki tehlikeli savaş ortamı yüzünden yaşananları ranta çevirme derdinde…
CHP ve ardında salladığı kuyruklar ucuz politika peşinde…
Halkın yaşadığı sıkıntılar üzerinden rant ve çıkar devşirme siyasetinin bit pazarında bile alıcısı bulunmaz.
Buradan zillet cephesine ekmek de çıkmaz, katık da… Başka kapıya!
CHP, köklerinden koparılalı yıllar oldu.
1929’da baş gösterip 1930 yılının sonuna kadar etkili olan büyük küresel ekonomik kriz ve hayat pahalılığı sırasında CHP’nin ve özellikle de Atatürk’ün yaptıklarından, söylediklerinden haberleri bile yok zavallıların.
Mustafa Kemal Atatürk, 1 Kasım 1930’da TBMM’de yapmış olduğu konuşmada, o tarihte tesirini gösteren küresel ekonomik krizle ilgili olarak, sanki bugün söylemişçesine sözler sarf etmiştir.
Atatürk, o gün şöyle demiştir: “Efendiler; özelikle tarım memleketlerinde duyulan dünya çapında bir ekonomik buhran vardır. Bu buhran tabiatıyla bizim memleketimizi de etkilemiş ve ağırlığını duyurmuştur.”
1930 yılından sonra ekonomik krizin atlatılması için çok sıkı tedbirler alınmış, kemerler sıkılmıştır.
Yerli Malı Haftası gibi Türkiye çapında kampanyalarla halk tasarrufa ve yerli ürün alımına yönlendirilmiştir.
Atatürk’ün 1930’daki konuşmasında dile getirdiği “eşi görülmemiş yıkıntıdan ve darlık getiren kurak yıllardan sonra” ekonomik kriz,zorlukla atlatılabilmiştir.
Genel Başkanımızın maksadı da halka eninde sonunda atlatılacak mevcut buhrana karşı inanç ve mukavemet gücü aşılamaktır.
(K)ekrem(si) İmamoğlu başkan olduktan sonra, İstanbul Belediyesi ulaşımda “zampiyon” oldu. “Ulaşımda en ucuz il olacak.” diye söz verdiği İstanbul’u zam şampiyonu yaptı. Şimdi sözünü tutmadığı ve ayıbını örtme telaşına düştüğü için yapılan eleştirilere, zübükçe cevaplar veriyor.
Klasik araba deposunun dolum maliyeti üzerinden Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’ye saldıran ar damarı yırtık ve yeteneksiz (K)ekrem(si) Efendiye, devletin hayat pahalılığıyla savaşmak için çok sayıda temel üründe vergi indirimine gittiğini hatırlatalım.
Belediye, bahanelere sığınma ve cambazlık sergileme makamı değildir. Belediye Başkanlığı, her hâl ve şart altında ucuz ve yararlı hizmet üretmesi gereken bir kamu kuruluşudur.
Mümkün olan her fedakârlık yapılarak halka ucuz ulaşım imkânı sağlanmalıdır.
Ahlak ihtirasları kontrol eden bir gönül iklimi, bir davranış mahkemesidir.
Ahlak ve erdemden yoksun olan insan, bir utanmaz adam numunesidir. Çıkarı için her suyu bulandırır, her konuyu saptırır. Her türlü çirkin tavrı pişkince sergiler.
Tıpkı İmamoğlu’nun yaptığı gibi…